TMMOB Bursa İKK Sekreteri Murat Korkut, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“17 Ağustos 1999’da Kocaeli–Gölcük merkezli Marmara Depremi’nde on binlerce insanımızı toprağa verdik. Ardından gelen Düzce Depremi acımızı katladı. 26 yıldır aynı acıyı yaşıyoruz. Yitirdiğimiz canları saygıyla anıyor, ancak sorumlulara bir kez daha sesleniyoruz: Bu ölümler kader değil, ihmaldir, ranttır, suçtur!
17 Ağustos yalnızca yas günü değil, hesap sorma günüdür. Çünkü 26 yılda değişen tek şey, yaşanan felaketlerin sayısıdır. Politikalar, zihniyet ve ihmaller aynı kalmıştır.”
Korkut, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş ve Hatay’da yaşanan depremlerde 50 binden fazla vatandaşın hayatını kaybettiğini, yüz binlerce yapının yıkıldığını veya oturulamaz hale geldiğini hatırlatarak, “Bu felaketin ardından bile aynı rant odaklı düzen devam ediyor” dedi.
Geçtiğimiz hafta Balıkesir-Sındırgı’da yaşanan depremi anımsatan Korkut, Türkiye’nin dünyanın en aktif deprem kuşaklarından birinde olmasına rağmen bilimin ve tekniğin gereğinin yapılmadığını belirtti. Mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığının rant uğruna devre dışı bırakıldığını, yapı denetiminin ticarileştirildiğini ve denetimsizliğin kurumsallaştırıldığını söyledi.
Açıklamada, imar afları, liyakatsiz kadrolar ve plansızlıkla birlikte dolgu alanları, dere yatakları, kıyılar ve toplanma alanlarının ranta açıldığı; doğayla uyumlu şehir planlamasının yok edildiği ifade edildi.
Halkın can güvenliği için yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:
Rantçı, piyasacı ve denetimsiz düzenin derhal terk edilmesi
Depremle ilgili tüm kurumların, meslek odaları ve bilim insanlarıyla; liyakat ve uzmanlık temelinde yeniden yapılandırılması
Yapı denetiminin ticari şirketlerin elinden alınarak bağımsız mühendisler ve meslek odaları tarafından yürütülmesi
Tüm okul, hastane ve kamu yapılarının acilen denetlenmesi, riskli yapıların güçlendirilmesi
Endüstriyel tesislerde yüksek güvenlik standartlarının zorunlu hale getirilmesi, riskli bölgelerin yapılaşmaya kapatılması
İmar affı ve benzeri düzenlemelerin bir daha asla çıkarılmaması
Kentsel dönüşümün yerinde, adil ve kamusal sorumlulukla yapılması
Son olarak, “26 yıldır aynı gerçeği haykırıyoruz: Öldüren deprem değil; bilime kulak tıkayan, denetimi yok eden, rantı önceleyen yönetim anlayışıdır. Halkın yaşam hakkı pazarlık konusu yapılamaz!” ifadeleri kullanıldı.
Basın açıklaması, Bursa Barosu, Bursa Eczacı Odası, Bursa Kent Konseyi, Bursa Tabip Odası, Bursa Veteriner Hekimleri Odası, DİSK, KESK ve TMMOB Bursa İKK imzasıyla kamuoyuna duyuruldu.