Bursa’nın içme/kullanma suyu ile Uluabat Gölü ve çevresinde yaşanması muhtemel ekolojik bir felaket hakkında bilgi vermek ve kentin çevresel sorunlarını anlatmak üzere yapılan toplantıda konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Serdar Atilla Erdem, önemli açıklamalarda bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 03.07.2025 13:04
Haber Güncellenme Tarihi: 03.07.2025 13:10
Muhabir:
Meryem Yoğurtçuoğlu
https://www.menthaber.com/
Türkiye Su Stresi Yaşayan Ülkeler Arasında
Türkiye’nin, coğrafi yapısı gereği iklim değişikliğinden ciddi biçimde etkilenen ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Erdem, bir zamanlar su zengini olduğu düşünülen Türkiye’nin bugün "su stresi yaşayan ülkeler” sınıfına dahil edildiğini belirtti. Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü’nün (WRI) 2023 yılında yayımladığı Su Stresi Risk Haritası’na göre Türkiye, su sıkıntısı çeken ülkeler arasında 39. sırada, yani “yüksek derecede su riski taşıyan ülkeler” arasında yer aldı.
Bursa’nın Su Kaynakları Tehlikede
Erdem, Bursa’nın içme ve kullanma suyu kaynakları ile Uluabat Gölü ve Çınarcık Barajı’nın karşı karşıya olduğu risklerden de bahsetti. 1998 yılında yapılmış kent anayasasının korunamadığını, geliştirilemediğini ve tüm kırmızı çizgilerinin delik deşik edildiğini vurguladı.
Başkan Erdem Çınarcık Barajı’nın 1987 yılında DSİ tarafından Bursa’nın nüfus projeksiyonu ve büyüme planlaması doğrultusunda içme/kullanma suyu, tarımsal sulama ve Uluabat Gölü’nün ekolojik yaşamının sürdürülebilirliği amacıyla projelendirilerek gündeme alındığını ifade etti.
Bursa çevresindeki küçük su kaynaklarının uzun vadeli ihtiyaçları karşılayamadığını dile getiren Erdem, bu nedenle Çınarcık Barajı’na başvurulmak zorunda kalındığını belirtti. Barajın içme suyu, tarımsal sulama ve enerji amaçlı olarak yeniden çalışıldığını söyledi.
Serdar Atilla,Çınarcık Barajı’nda yıllık ortalama akımın 743,4 milyon m³ olduğunu, bu suyun %77’sinin Uluabat Gölü’ne çevrilerek enerji üretimi ve tarımsal sulama için planlandığını vurguladı. Aynı zamanda 1998 yılında yazılan anayasa ile 2030 yılı nüfusunun 2,3 milyon öngörüldüğünü ancak 2025 yılı itibarıyla nüfusun 3,2 milyonu aştığını hatırlatan Erdem, bu sapmanın 2050 yılı projeksiyonlarını da etkileyebileceğine dikkat çekti.
Çınarcık Barajı Yetersiz Kalabilir
2050 yılı için yapılacak yeni anayasa çalışmalarında geçmişteki uygulamalar ve anayasaların korunamamasının göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Erdem, mevcut haliyle Çınarcık Barajı’nın Bursa’ya yetersiz kalacağının da altını çizdi.
DSİ’nin projeyi tamamlama süreçleri gecikince BUSKİ ile bir protokol yapılarak harcamaların BUSKİ tarafından karşılanması şartıyla 145 milyon m³ suyun kullanım hakkının tamamen BUSKİ’ye devredildiğini açıklayan başkan, Çınarcık Barajı’nın sadece içme suyu ve enerji temini için değil, aynı zamanda Uluabat Gölü’nün çamur tehdidinden korunması ve sulama ihtiyacının karşılanması için de planlandığını belirtti.
Sanayiye Su Aktarımı Tepkisi
Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Çınarcık Barajı’ndaki 70 milyon m³ suyun sanayiye aktarılacağı yönündeki açıklamasını aceleci ve kent anayasası çalışmalarının ruhuna aykırı bulduğunu dile getiren Erdem, Uluabat Gölü için kıymetli olan kuyruk suyundan, batıdaki sanayi bölgelerine 34 milyon m³ civarında suyun DSİ ile yapılan protokollerle tahsis edildiğinin bilindiğini söyledi.
Serdar Atilla Erdem 2050 yılı kent anayasası henüz fizibilite çalışmaları tamamlanmamış, hedef nüfus ve analizleri belirlenmemişken, geçerliliğini yitirmiş planlamalar üzerinden Çınarcık Barajı’nın suları için hiçbir vaatte bulunulmaması gerektiğini vurguladı.
Sanayi Vizyonunda Değişim Çağrısı
Başkan Erdem, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Sanayicilerin planlamalarını Çınarcık Barajı üzerinden değil, alternatif su temini teknolojileri ile yapmalarının onlar adına da gelecek için en doğru tercih olacaktır. Sanayi yönetim vizyonunda acilen bir değişikliğe ihtiyacı bulunuyor. Bu vizyonun nicelik olarak genişlemek yerine, gerçek anlamda ileri teknolojiyi hedefleyen nitelikli derinleşmeye odaklanması gerekiyor.Bursa’dan almanın vakti geçti, artık sanayicisi ile kurumlarıyla, sermayesiyle, akademik çevreleriyle topyekûn 2050 yılında tarımı, turizmi, su kaynakları ve sanayisi ile sürdürülebilir, sağlıklı, yaşanabilir, gelecek nesillerimize emanet bırakacağımız bir kent inşası hedefiyle Bursa’ya vermenin tam zamanıdır. Bu, şehrimiz için köprüden önceki son çıkıştır.” Erdem, Bursa hepimizin diyerek sözlerini noktaladı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa'nın Su Geleceği İçin Uyarı: Felaket Kapıda
Bursa’nın içme/kullanma suyu ile Uluabat Gölü ve çevresinde yaşanması muhtemel ekolojik bir felaket hakkında bilgi vermek ve kentin çevresel sorunlarını anlatmak üzere yapılan toplantıda konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Serdar Atilla Erdem, önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye Su Stresi Yaşayan Ülkeler Arasında
Türkiye’nin, coğrafi yapısı gereği iklim değişikliğinden ciddi biçimde etkilenen ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Erdem, bir zamanlar su zengini olduğu düşünülen Türkiye’nin bugün "su stresi yaşayan ülkeler” sınıfına dahil edildiğini belirtti. Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü’nün (WRI) 2023 yılında yayımladığı Su Stresi Risk Haritası’na göre Türkiye, su sıkıntısı çeken ülkeler arasında 39. sırada, yani “yüksek derecede su riski taşıyan ülkeler” arasında yer aldı.
Bursa’nın Su Kaynakları Tehlikede
Erdem, Bursa’nın içme ve kullanma suyu kaynakları ile Uluabat Gölü ve Çınarcık Barajı’nın karşı karşıya olduğu risklerden de bahsetti. 1998 yılında yapılmış kent anayasasının korunamadığını, geliştirilemediğini ve tüm kırmızı çizgilerinin delik deşik edildiğini vurguladı.
Başkan Erdem Çınarcık Barajı’nın 1987 yılında DSİ tarafından Bursa’nın nüfus projeksiyonu ve büyüme planlaması doğrultusunda içme/kullanma suyu, tarımsal sulama ve Uluabat Gölü’nün ekolojik yaşamının sürdürülebilirliği amacıyla projelendirilerek gündeme alındığını ifade etti.
Bursa çevresindeki küçük su kaynaklarının uzun vadeli ihtiyaçları karşılayamadığını dile getiren Erdem, bu nedenle Çınarcık Barajı’na başvurulmak zorunda kalındığını belirtti. Barajın içme suyu, tarımsal sulama ve enerji amaçlı olarak yeniden çalışıldığını söyledi.
Serdar Atilla,Çınarcık Barajı’nda yıllık ortalama akımın 743,4 milyon m³ olduğunu, bu suyun %77’sinin Uluabat Gölü’ne çevrilerek enerji üretimi ve tarımsal sulama için planlandığını vurguladı. Aynı zamanda 1998 yılında yazılan anayasa ile 2030 yılı nüfusunun 2,3 milyon öngörüldüğünü ancak 2025 yılı itibarıyla nüfusun 3,2 milyonu aştığını hatırlatan Erdem, bu sapmanın 2050 yılı projeksiyonlarını da etkileyebileceğine dikkat çekti.
Çınarcık Barajı Yetersiz Kalabilir
2050 yılı için yapılacak yeni anayasa çalışmalarında geçmişteki uygulamalar ve anayasaların korunamamasının göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Erdem, mevcut haliyle Çınarcık Barajı’nın Bursa’ya yetersiz kalacağının da altını çizdi.
DSİ’nin projeyi tamamlama süreçleri gecikince BUSKİ ile bir protokol yapılarak harcamaların BUSKİ tarafından karşılanması şartıyla 145 milyon m³ suyun kullanım hakkının tamamen BUSKİ’ye devredildiğini açıklayan başkan, Çınarcık Barajı’nın sadece içme suyu ve enerji temini için değil, aynı zamanda Uluabat Gölü’nün çamur tehdidinden korunması ve sulama ihtiyacının karşılanması için de planlandığını belirtti.
Sanayiye Su Aktarımı Tepkisi
Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Çınarcık Barajı’ndaki 70 milyon m³ suyun sanayiye aktarılacağı yönündeki açıklamasını aceleci ve kent anayasası çalışmalarının ruhuna aykırı bulduğunu dile getiren Erdem, Uluabat Gölü için kıymetli olan kuyruk suyundan, batıdaki sanayi bölgelerine 34 milyon m³ civarında suyun DSİ ile yapılan protokollerle tahsis edildiğinin bilindiğini söyledi.
Serdar Atilla Erdem 2050 yılı kent anayasası henüz fizibilite çalışmaları tamamlanmamış, hedef nüfus ve analizleri belirlenmemişken, geçerliliğini yitirmiş planlamalar üzerinden Çınarcık Barajı’nın suları için hiçbir vaatte bulunulmaması gerektiğini vurguladı.
Sanayi Vizyonunda Değişim Çağrısı
Başkan Erdem, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Sanayicilerin planlamalarını Çınarcık Barajı üzerinden değil, alternatif su temini teknolojileri ile yapmalarının onlar adına da gelecek için en doğru tercih olacaktır. Sanayi yönetim vizyonunda acilen bir değişikliğe ihtiyacı bulunuyor. Bu vizyonun nicelik olarak genişlemek yerine, gerçek anlamda ileri teknolojiyi hedefleyen nitelikli derinleşmeye odaklanması gerekiyor.Bursa’dan almanın vakti geçti, artık sanayicisi ile kurumlarıyla, sermayesiyle, akademik çevreleriyle topyekûn 2050 yılında tarımı, turizmi, su kaynakları ve sanayisi ile sürdürülebilir, sağlıklı, yaşanabilir, gelecek nesillerimize emanet bırakacağımız bir kent inşası hedefiyle Bursa’ya vermenin tam zamanıdır. Bu, şehrimiz için köprüden önceki son çıkıştır.” Erdem, Bursa hepimizin diyerek sözlerini noktaladı.
En Çok Okunan Haberler